Sayfalar

21 Mayıs 2012 Pazartesi

Makinelendim döndüm...

Bir haftalık eğitimden sonra tekrar işbaşı..
Yokluğumuzda hava epeyce soğumuş, eve girip de kaloriferlerin yandığını görünce çok sevindim. Eylül'ü hasta etmeden yıkadığımı umuyordum ama bu sabah mide bulantısıyla uyanmış ...Babası doktora götürüyor şimdi, ciddi bir şey değildir umarım..Soğuktan kımıldamaya üşenir haldeyim, bir de üstüne "çocuğu hasta olan çalışan anne" ağırlığı bindi ki, zaman geçmez artık!! Farklı bir ilçede çalışmanın sıkıntısı en çok bu durumlarda hissediliyor. Acil durumlarda baba harekete geçiyor, ben telefonla takipteyim. Mesafe çok değil aslında, büyük şehirdeki mesafelere eşdeğer neredeyse ama her istediğinde araç bulunmuyor, özellikle öğleden sonrası sıkıntılı...
Makinelenme mevzusuna gelince;
Geçen hafta nihayet dikiş makineme kavuştum. En basit modelinden bir Singer aldım. Hiç tecrübem olmadığı için bir süre bakıştık, annemi izledim, bir kaç düz dikiş denemesi yaptım. Bolca parça kumaş ve patronla eve döndüm. İlk iş olarak aldığım kumaştan masa örtüsü diktim, bir de Eylül'e evde giymek için pantolon. Gerçi kumaşım çocuklara uygun bir kumaş değildi ama maksat elim alışsın. Uzaktan bakıp detaya inmeyince pantolona benziyor :) Eylül de nasıl sevdi, akşam zor çıkardı, sabah da hevesle giymiş:) Uygun kumaşlarla alternatifleri çoğaltmalıyım..
Konya'da hava kapalı ve çoğunlukla yağmurluydu geçen hafta...Nadir yakaladığım açık havalardan bir kaç fotoğrafla kaçıyorum...Diktiğim kıyafetler başlıklı bir yazı hazırlayabilme umuduyla...
(Blogları epeyce inceledim ama dikiş konusunda önerilerinizi bekliyorum (site, kitap, forum vs..)

 Akyokuş'tan Konya manzaraları..Sağdan sola doğru (Meram'dan Selçuklu'ya doğru) yeşil azalıyor, bina yüksekliği artıyor..


 Japon Parkı. Restoranı dışında çok bir özelliği yok ama yine de Eylül'ü zor çıkardım parktan..

 Eylül ve kaçamak bakışıyla "Ayşe". Evet evet ayımızın adı Ayşe:) Kendisi yeğenimden kızıma ismiyle birlikte kalan, her yere bizimle gelen çilekeş bir oyuncaktır. Ayşesiz evden çıkılmaz!!


 Annemlerin sokağı..(Ben işe başladıktan sonra taşındılar bu eve, o yüzden "evimiz" diyemiyorum, kendimi her zaman misafir hissediyorum.. Çocukluk ve öğrencilik anılarım eski evlerde kaldı:( )

 Yağmura rağmen semaverde çay..(Teras henüz yaz formatında değil tabii)

Daha eskilerden bir fotoğraf; bir iki  hafta önce, güneşi görebildiğimiz bir hafta sonu. Aynı zamanda bir yaz klasiği..Eylül bahçede oynar, annesi işini bitirip çayını alır ve Eylülü izler..

Hiç yorum yok: