Sayfalar

28 Temmuz 2011 Perşembe

Yeşil - Ted Dekker

Bu çember serisi saçımı ağarttı benim. Okuması değil de çıktı mı çıkıyor mu diye beklemesi!!Bu martı yayınevi neyi amaçlayarak yayınlıyor kitapları anlamadım. Seri iki şekilde okunabiliyormuş: Yeşil+Siyah+Kırmızı+Beyaz ya da Siyah+Kırmızı+Beyaz+Yeşil . Ben tesadüfen ikinci alternatifi uyguladım. Ama kitapların yayınlanma sırasına bakın: Siyah-Kırmızı-Yeşil. (Beyaz henüz ortalıkta yok)
Bu ne yahu ben bile yazarken sıkıldım, lisedeki olasılık hesapları gibi oldu.....


Anlayacağınız ben 'Beyaz'ı bekliyorum, serinin ilk iki kitabına da (yeni çıkan kitap fiyatı ödeyerek) ön siparişle falan sahip olmuşken, 'Yeşil'e metro marketin ucuz kitap sepetinde rastlıyorum. İlk yorumum şu oluyor "ama bu yeşill.." Eşim ise bu ne saçma bi tepki der gibi bakıyor bana. Bi telaşla sepeti karıştırıyorum belki 'Beyaz' ı da bulabilirim diye. Ve bulamıyorum...
Sonuç: laf olsun diye ve de ucuz diye ve de çember serisi de yarım kalacak galiba diyerek şu kitapları alıyorum;


Kitap seçerken dikkat ettiğim şahane kriterlerime gelince; kitabın isminde şeftali oluşu hoşuma gitti:) Diğerleri ıvır zıvır kitaplar olunca (memlekette ne çok vampir,cadı hikayesi varmış kardeşim) bari şu börtü böcekli olanı alayım dedim.
Tatil sonrası ayaklarım geri geri giderek geldim işe. Sırf iş yapmamak için de Ölüm Yeri 'ni okudum. Fena değilmiş aslında. Cinayet soruşturması, kitabın sonunda değişen akış, işinde popüler ama felçli bir kriminolog, fit ve güzel bir kadın polis  vs...
Bi arada da şu şeftali olayını  çözerim :)

Az - Hakan GÜNDAY


Ve nihayet okudum... Tatilde hem de; arabada bulduğum 10'ar dakikalık aralarda, eylül uyuduğunda ya da oyuncaklarına daldığında, masadan erken kalktığımda, yataktan erken kalktığımda, yatağa erken gittiğimde......Ha kitap o kadar uzunmuydu? Elbette hayır sadece benim kitaba ayırabildiğim süreler kısacıktı..
Aslında aklımda Kinyas ve Kayra vardı.Yani onunla başlamak istiyordum ama  o kitap listemde beklerken alınmayı, Az bir marketin kitap reyonunda attı kendini kucağıma (Aslında marketten kitap almak kitap ruhuna aykırıymış gibi gelir hep, yapılan yorumları okumadan pat diye alınmazmış gibi gelir ama dedim ya o atladı!)
Kitabın yarısı Derdâ'nın kalanı da Derda'nın hikayesini anlatıyor. Şiddetle erken tanışan ve mecburen erken büyüyen çocuklar.Anlatımını oldukça beğendim Hakan Günday'ın.Okumakta neden bu kadar geç kalmışım dedim..
Yanlız olaylarda tesadüflerin çokluğu sıkıcı olabiliyor zaman zaman. Bir de iki hikayenin kesişimi....Yani ilki normal görünmekle birlikte ikincisi zorlama geldi biraz...
Özetlersem; okuyun mutlaka. Tadı damağımda kaldı...