Sayfalar

24 Mayıs 2013 Cuma

Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde...

Kitabı ilk gördüğümde yüzümü buruşturmuştum; Ferdi çalıyor, hem de bangır bangır. Böyle bir evle hiçbir ortak noktam olamaz demiştim. Ön yargımı korudum...



Ta ki takip ettiğim bloglardan birisinde kitabın tanıtımını görünceye kadar. Bu kitabın da biz 80 kuşağı insanlarına kendini yaşlanmış hissettiren kitaplardan olduğunu anlayınca okunacaklar listeme ekledim (kulağa biraz mazoşistçe geliyor ama...)
Kitabın ismi yabancı gelse de hikayeler çok tanıdık. Kitabın tarzını yine İletişim Yayınlarından çıkan Erken Kaybedenler , Oğullar ve Rencide Ruhlar ile Sinek Isırıklarının Müellifi ne çok benzettim.

Kitapta yer alan dokunaklı hikayelerin orta yerinde çocukluğunuzdan aşina olduğunuz bir detaya rastlayıp gülümsemeniz mümkün..

Hava pek cümbüşlük değil. Kampta matem, kaşe bir palto gibi örtmüş aydınlığı. Bilirmiş gibi yağmur bile yağmış, hava kapanmış, iptal edilen okul gezisi günlerindeki gibi olmuş.

Gülümsüyor. Öğretmen gülümsemesi bak bu. "Bu dünyada herkes, sevilmeye değer olmasa bile, yine de bir öğretmenin ilgi ve şefkatine muhtaçtır" gülümsemesi. Yabancılara gülerken kullanıyor bunu, biliyorum.

İkinci cümle hikayeler içinde en sevdiğim 'ben evlenmeyi boşanmaktan daha çok seviyorum'dan...

Kitap tam bir yolculuk kitabı bence, okuru yormayan ve yolculuk süresinde başlanıp bitirilebilecek uzunlukta.

Evde, yolda okumanızı öneririm :)

22 Mayıs 2013 Çarşamba

Nü Peride

Takas kitaplarımdan...
Kitabı gördüğümde ismini not almamış olsam da okunacaklar listemde olduğunu hatırlamıştım.



Kısa zamanda okunabilecek bir kitap; dün akşama doğru başlayıp, Eylül'ü uyuturken devam ettim ve sabah bitirdim...
İki farklı zaman diliminde ilerliyor roman. Olaylar birbirinden bağımsız ilerlerken aslında iç içe geçmiş olduklarını anlıyoruz. Necati'nin hediyesi olan hikaye olayların kıvılcımı oluyor.Ressam Halil'in tutku ile çizdiği Nü Peride günümüze taşınıyor, Ermeni Ante ve Mihriban'ın hikayesine ulaştırıyor bizi...
Kısa ama bir o kadar da etkileyici bir roman, farklı yollardan ilerleyip kesişen hikayeleri ve farklı bakış açılarından aynı olayın anlatıldığı kitapları hep sevmişimdir. Nü Peride de bu şekilde ilerliyor.

Hakan Akdoğan, Nü Peride ile 1998 Yunus Nadi Roman Ödülü'nü almış. Yazarın diğer kitabı Gölge Yaşatan'ın Nü Peride'nin devamı niteliğinde olduğunu (okur yorumlarından) öğrendim ve listeme ekledim...

Şaşırtıcı bir sonla biten Nü Peride'yi okumanızı öneririm...

Kitap Takası 5; Kontes'ten gelenler

Ve sevgili kontes ten gelen kitaplarım...


Pırıl pırıl iki kitabı daha kütüphaneme dahil ettim :)
Kontes, teşekkür ederim...Kitapları okuyup en kısa zamanda bloğumda yer vereceğim.

Kontes'in takas için ayırdığı kitaplarına  buradan ulaşabilirsiniz...

Ve benim kitaplarım da burada :)

21 Mayıs 2013 Salı

Uyumsuz Defne Kaman'ın Maceraları Su

Buket Uzuner kitaplarını hep severek okumuşumdur. Kumral Ada Mavi Tuna, Uzun Beyaz Bulut Gelibolu ve İki Yeşil Su Samuru  tavsiye ettiğim Uzuner kitaplarından. Balık İzlerinin Sesi ise beklediğim etkiyi yaratmamıştı bende...



Uyumsuz Defne Kaman'ın Maceraları-Su, ilk olarak farklı adıyla aklımda kalmıştı, gizemli kapağını inceleyip 'biraz daha eski' deyip bekletmiştim. Kitap bir yaşını biraz geçtiği dönemde kitaplığımdaki yerini aldı.

Uyumsuz Defne Kaman'ın hikayesi eşliğinde Şaman kültürünü, kadın-erkek ilişkilerini, erkek egemen yapıyı, alevi-sünni çekişmelerini sorguluyor kitap. Tüm anlatılanlar içinde de ön plana çıkan Şaman kültürü, bize miras kalan ve nedenini sorgulamadan uygulamaya devam ettiğimiz alışkanlıklarımız, adetlerimiz. Kitapta da belirtildiği gibi Anadolu'da oldukça yaygın bunlar; nazara karşı bebeklere mavi boncuk, deve boncuğu (bir çeşit deniz kabuğu) ve  ince ağaç dalı (tercihen iğde) takılması, gidenin ardından su dökülmesi benim en sık rastladıklarım.

Kitaba hızlı bir giriş yaptım ama aralarda nedense duraksadım. Yani belli bir yerden sonra taş taş üstüne gelmedi sanki. Sonlara doğru da olaylar neticeye bağlansın hevesiyle devam ettim. Sanki hikaye Defne'den ziyade Semahat'a odaklansa daha mutlu olacaktım :) Semahat'ın kitaplarla dolu yaşamına ve her daim hazır çayına imrendim doğrusu :)
Ümit Komiser'in hikayesi ise yüzeysel geldi, fazla polisiye okuyunca buhranlı komiserlerin ruh halinin tüm detayı ile anlatılmasına alışmışım sanırım...

Dünya, aradığını çok isteyenin bulmak, az isteyenin şikayet etmek, hiç istemeyeninse seyretmek için zaman harcadığı bir gezegen değil mi?

Uyum ile uyumsuzluk, gezegenimizin üzerinde durduğu tahterevallinin iki ucundaki ağırlığın adıdır. Yoksa, hayvanın uyumsuzuna 'vahşi', bitkininkine 'yabani', ırkların uyumsuzuna 'barbar', insanın uyumsuzuna -eğer zeki bir erkekse- 'dahi', sıradansa 'bela' ya da 'ıssız adam', kadının uyumsuzunaysa zaten zeki ve cesur olacağı için toptan 'cadı' dendiğini hepimiz biliriz. 

Bir kadının baba sevgisi açlığını hiçbir başka erkek veya vitamin hapı gideremez.

Su, dört kitaplık Defne Kaman serisinin ilk kitabıymış, anlatıcı devamını bekleyin diyor.
Belki dört gözle bekleyemem ama Buket Uzuner kitaplarına kayıtsız kalamayacağım bir gerçek.

Kitap Takası 4; Mehmet Bey'den gelenler...

Kitap listemi güncellemiştim. Geçen hafta içerisinde üç arkadaşla daha kitap takası yaptık. İlk gelenler Mehmet Bey in gönderdikleri. Sağolsun hızlı bir şekilde göndermiş, ben cuma günü Konya'da kitapları kargolarken, onun gönderdikleri işyerime gelmiş bile :) Pazartesi sabah masamdaydı kitaplar...


Mehmet Bey, teşekkür ederim. Kitap alışverişlerimizin devamı dileğiyle....

20 Mayıs 2013 Pazartesi

Kitap Alışverişi...




Bu hafta sonu Konya'da uzun zamandır aklımda olan kitap alışverişini yaptım. Hoş tam olarak aklımdaki kitapları alamadım ama olsun kitap aldım ya :) Listemi yanıma almamışım, aklımda kalanları aldım, zaten bir kısmını bulamadım. 
Eylül'e tramvay turu sözü vermiştim, annemle yengem de bize katıldı. İlk hedef Rampalı Çarşı :)
Buradan sadece ikinci el kitap alacaktım ama aradıklarım genelde ikinci el olarak bulunmayan kitaplar olunca listemden bağımsız seçtim . Cazibesine kapıldığım birkaç yeni kitabı da aldım ;)


Satıcıya Saramago kitaplarını sordum, önce 'yok' dedi, baktım Kabil var kitaplıkta gösterince 'ona benzer bir yazar önereyim' dedi ve Richard Bach kitaplarını verdi. Umarım kurduğu benzerlik kitabın rengiyle alakalı değildir..
Kahperengi unutulsun da okuyayım dediğim kitaplardan. Hande Altaylı okumak çok da farklı bir tat vermiyor ama araya değişik tarzlar dahil etmeyi seviyorum. Ruhi Mücerret ve Boş Koltuk eskimesini bekleyemediklerimden. Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü de ikinci el bulmayı ummuştum ama bulamayıp ilk dükkandan yenisini alıp çıktım...
Hasan Sabbah, Kayıp Adalet ve Kara Melek ikinci el aksiyon-gerilim kitapları içerisinde satıcı çocuğun önerdikleri. Bakalım okuyup göreceğiz...


Burada da Livaneli ve Kristin Hannah kitapları yeni, diğerleri ikinci el. Girdiğim ilk dükkanda pek kitap bulamayınca Binchy kitapları ve Sherlock Holmes aldım. Diğerleri hakkında fikrim yok, arka kapak yazılarından yola çıkarak seçtim...

Kitaplardan önce satın aldığım iki çantayı, kitapları, kendi çantamla birlikte Eylül'ün çantasını taşıdığım, Eylül'ün de elinden tuttuğum ve 3-4 saat yüyüyerek Alaattin, Zafer ve Kemerli Çarşıyı fethettiğim düşünülürse kitapları aldığım için duyduğum sevinç ve bu sevincin neden olduğu 'ayaklarımın yere basmama' durumu anlaşılabilir sanırım :)

Pazar günü de erkenden eve dönme isteğimin nedeni kargodan gelen kitaplarımdı...
Eşimin alışveriş çekini kullanıp uzun zamandır ertelediğim kitapları aldım :)


Saramago kitaplarını gözüm kapalı alıyor, bayıla bayıla okuyorum. Körlüğün ardından Görmek ve Çatıdaki Pencere'yi aldım.
Henüz Murakami okumayanlardanım. Çok merak ediyordum ama açıkçası kitapların fiyatı nedeniyle erteliyordum. Üç tanesi okunacakların arasına girdi...
Sevgili Mimi ve Miminin Hayaleti uzun zamandır listemdeydi. Miminin Hayaletini kütüphanede görüyordum, ama ilk kitap yoktu. Uzun süre bekledim birileri almışsa diye (sistemden bir türlü bakamadılar ), ortaya çıkmayınca sepete attım.
Lizbon'a Gece Treni, Kemik Koleksiyoncusu, Hikayem Paramparça ve Bangır Bangır Ferdi Çalıyordu Evde listemden süzdüklerim.
Bir Tuhaf Turta Davası ise Gizem in bloğunda methettiği, ismiyle de ilgimi çeken kitap.

Takaslardan gelen (ve gelecek) kitaplarla birlikte epey okunacak kitabım oldu. Uzun süredir yeni kitap almayıp kütüphaneye gidiyordum. Bu yaz aldıklarımı okuyup, kışa kütüphaneye dönüş yapmayı planlıyorum :)

Kitaplar içinde okuyup beğendikleriniz varsa haberim olsun da listenin üstlerine çekeyim :)
Bol kitaplı günler diliyorum...