Sayfalar

20 Haziran 2013 Perşembe

Saklambaç

Saklambaç-Lisa Gardner
Takas kitaplarımdan.



Okuduğum ilk Lisa Gardner kitabı Saklambaç.
Oldukça sürükleyici bir konusu var kitabın, olaylar eski bir akıl hastanesinin bahçesinde mumyalanmış altı çocuk cesedinin bulunmasıyla başlıyor. Ve hayatı bilmediği bir tehlikeden kaçmakla geçmiş olan Annabelle okuduğu gazeteden 'ölü olarak bulunduğunu' öğreniyor. Sonrası çok bilinmeyenli, bol heyecanlı...
Olayların kurugusu güzeldi, tam bir şüpheli için 'aranan adam bu olmalı' derken yeni bilgiler devreye giriyor. Gerçi işin içinde fazlaca polisiye/macera kitabı okumanın verdiği 'bazı klişelere aşinalık' olsa da (ikili ilişkiler, polislere has 'ben birini vurdum suçluluğu', 'girme oraya girme' dedirten bodrumlar ...vs) bence gayet güzel bir kitaptı. Bir günde bitti (tabi uykumdan, bahçe keyfinden, Eylülle oyun oynamaktan feragat ederek)...

Tavsiye edebileceğim polisiyelerden...
Elimde okunacak bir Gardner kitabı daha var (Tek Başına), yazara ait önerebileceğiniz kitaplar varsa duymak isterim :)

19 Haziran 2013 Çarşamba

Öldüm...Ve Yazdım

Öldüm...Ve Yazdım-Alkım Uysal



Takasla kütüphaneme giren kitaplardan.
Ayrılık acısı üzerine yazılmış kısa bölümlerden oluşuyor kitap. Bir kadının dilinden büyük özlemini, acısını, sevgisini dinliyoruz...



Peki okuduklarım bana etkileyici geldi mi? 
Gelmedi..

Yirmili yaşlarımın başında Cezmi Ersöz okumayı çok severdim (hala da severim ama okuma sıklığım azaldı). Ayrılığa ve hüzne dair hikayelerde C.Ersöz her zaman bir numaram olmuştur. Kitaplarını okumak belli bir döngüydü benim için, ruh halimden anlardım zamanının geldiğini. Hatta kitabı okurken dinlediğim şarkılar bile değişmezdi, illa ki Leman Sam...

Öldüm...Ve Yazdım bu yüzden biraz yüzeysel geldi bana, içime işleyemedi. 

Tabi dillendirmekten çekindiğim 'yaş faktörü' de etkili olmuş olabilir ...;)

18 Haziran 2013 Salı

Hikayem Paramparça

Hikayem Paramparça-Emrah Serbes

Erken Kaybedenler ile tanıştım E.Serbes'le. Yine kısa hikayelerden (ve metinlerden) oluşan bir kitap Hikayem Paramparça. Kitapta yer alan metinlerin büyük bir kısmı Afili Filintalar da yayınlanan 'afili parçalardan' seçilmiş, kitaptaki son hikaye 'Galip İşhanı' ise ilk kez yayımlanmış.



Yazarın Behzat Ç serisini okumadım ama bu kitapta da bir 'erken kaybedenler' tınısı var. İki üç  sayfalık hikayeler yanında bir iki cümlelik metinlerle 'bizden' tespitler yapmış yazar...

Alıntı yapabilmek zor, insanın tüm kitabı yazası geliyor. Çok beğendiğim kısımları fotoğrafladım, en çok da 'kapanış konuşmasını' sevdim.




Bir ara da Behzat Ç. serisini okumalıyım.

 Emrah Serbes'i okuyun, okutun...

Kahperengi

Hande Altaylı'nın üçüncü kitabı. İlk kitabını (Aşka Şeytan Karışır) okumuştum, öyle çok da akılda kalıcı bir hikayesi yoktu, kadın-erkek ilişkisi eksenli olduğu için kolayca okunduğunu hatırlıyorum.
Kahperengi'nin de ismi dikkatimi çekmişti daha sonra da diziye uyarlandığını duydum. Diziye ise hiç şans tanımadım (zaten biz evde belgesel izliyoruz :)) yok valla belgesel bile izleyemiyoruz. "Arka Bahçede Bilim" ve "Mr. Maker" çizgifilm dışında insan yüzü görebildiğimiz programlar)



Kitaba büyük beklentilerle başlamadım ama hikaye oldukça akıcıydı. Kitaptaki karakterler kötü (ve haliyle kötülüğü, terk edilmeyi hak eden) ve iyi (gözü kapalı güvenilen) olarak ayrılmış gibi, o yüzden olaylar üzerinde kafa yormaya lüzum kalmayacak şekilde tasarlanmış. Okuyorsunuz bitiyor. Final biraz zorlama gibi geldi ama zorlanmadan kadın-erkek ilişkisi olmaz di mi? :)

Tek sıkıntı, diziyi izlememiş olmama rağman Narin'i Özgü Namal'ın canlandırdığını biliyor olmamdı. Kitabı okurken kafamda kendi karakterimi çizemedim, gözümün önüne hep Namal geldi, kart sesiyle hep o konuştu!!

Yolculukta veya tatilde rahat okunabilecek kitaplardan, parça parça okuduğunuzda 'en son ne olmuştu' demeden devam edebilirsiniz. Kitaplığınızda durmasına gerek yok bence, kütüphaneden, eşten dosttan ödünç alıp okuyun ;)

17 Haziran 2013 Pazartesi

Kardeşimin Hikayesi

Zülfü Livaneli'nin son kitabı Kardeşimin Hikayesi,

Büyük beklentilerle  başladım kitaba.Kapak resmini çok orjinal buldum, kendimce gizemli kurgular yaptım.
 Karadeniz kıyısında gözlerden uzak bir köy, emekli bir inşaat mühendisi, işlenen bir cinayet, meraklı bir gazeteci, ve gizemli kardeşin öyküsünü konu alan (modern) Binbir Gece Masalları...
Ama kitap başından sonuna kadar cazip hale gel(e)medi. Kitabın büyük bir kısmını kardeşin hikayesi başladı başlayacak diyerek okudum, hikayeye sıra geldiğinde ise gizemli olan kısmı anladığım için olayın sürprizi kalmadı.Bir an önce bitsin düşüncesiyle okudum kitabı.
Kardeşimin Hikayesini heyecanlı, akıcı bulanlar da var. O yüzden net bir tavsiyede bulunmayacağım. Okuyup karar vermek gerek...