Sayfalar

27 Aralık 2013 Cuma

Kanlı Kumpas

Kanlı Kumpas-Steve HAMILTON



Okuduğum ikinci Hamilton kitabı, okumaya pek zaman ayıramadığım şu günlerde, kapak yazısından da yola çıkıp akıcı bir hikayeye sahip olabileceğini düşünerek başladığım ancak günlerdir çantamda-masamda sürünen kitap.
Yazarın okuduğum diğer kitabı Travma idi, pek de matah bir hikaye olmamakla birlikte kahramanın fiziksel özellikleri olağan dışıydı. Biraz da yazar hakkında fikir edindiğimi düşünerek başladım kitaba ama hikaye ittirmeyle bile ilerleyebilen cinsten değildi!  Yine polisiye kitapların olmazsa olmazı polislikten gelme bir kahramanımız vardı ama çok silik/beceriksiz bir tipti. Hikaye kitap bitmeden neticeye kavuşup detayları sonradan anlatan cinstendi...Her bir sayfarı sürpriz beklentisiyle çevirdim ama nafile!
Arka kapakta "Benzeri görülmemiş bir şekilde, Steve Hamilton'ın Kanlı Kumpas'ı bu alanda en saygın iki ödül olan Edgar ve Shamus En İyi İlk Roman Ödüllerini kazanarak inanılmaz bir başarı elde etmiştir." denmiş. Aslında kazanılan ödülün hem 'benzeri görülmemiş' hem de 'inanılmaz'  sayılmasından şüphelenmem lazımdı ama kitabı almış bulundum...
 
Diyeceğim odur ki; Hamilton'un 'gayet sıradan' bir şekilde ödül almış kitabına denk gelinceye kadar bekleyin.



Yılbaşında Kitap Kardeşliği ile  birlikte Nazan Bekiroğlu-Nar Ağacı'nı okumaya başlayacağım, araya da bir 'yılın son kitabı' sıkıştırmalı  di mi?
 
Huzurlu ve de istifası bol bir hafta sonu diliyorum :)
 
 

23 Aralık 2013 Pazartesi

Çalı Harmanı

Uzunca bir aranın ardından kitap yazısı ile dönebilmek güzel...
 Muhtemelen 2014'e oldukça yavaş bir okuma hızıyla girecek, daha da düşük bir tempoyla yılı sürdüreceğim, napalım hayırlısı...
 
 
 
Son kitabım Çalı Harmanı*
Kısa süreli tatilimde okuma fırsatı buldum, sevgili delikitap-Eda'dan gelen takas kitaplarımdan birisi.
Romanda anlatılan hikayelerin büyük bir kısmı yaşanmış olaylardan kurgulanmış. 1920'lerin sıkıntılı yılları; Selanik'ten Samsun'a, Kavala'dan İzmir'e kadar uzanan hayatlar, birbirine paralel olarak Rumeli'deki müslümanlar ile Anadolu'daki ortodoksların yaşadığı çileli hayatlar...
Yokluk ve savaş yıllarının ardından 1923 yılında imzalanan Nüfus Mübadelesi Sözleşmesi ile göçe zorlanan insanlar...
 
Aslında dinler, milletler farklı olsa da yaşanan zorluklar ortak, Selanik'teki müslüman tüccarla Samsun dağlarındaki Pontus eşkiyası için mübadele aynı anlama geliyor.
 
Kitabın anlatımı berrak, kullanılan yerel şive okuru sıkmayacak sıklıkta ve samimi.
 
Kurtuluş Savaşı döneminde yaşananların hep sığ anlatılmasından şikayetçi olmuşumdur. Sanki Cumhuriyet iki günde kurulmuş, köyler-kentlerdeki insanlar bunu hemen benimsemiş, refah içindeki yaşamlarına devam etmişler gibi anlatılır. Okullarda (üniversite eğitimi de dahil) gördüğümüz İnkılap Tarihi dersleri ise öğretici olmaktan çok öte, öğrenciyi bıktıran tekrarlarla doludur. Bu konuda gençlerin ilgisini çekebilecek ve katlanılmış olan zorlukları samimi olarak anlatan kaynakların çoğalması dileğimdir.
 
Orta okul yıllarımda tesadüfen okuduğum Bizim Köy'ü (Mahmut Makal) yıllar sonra kütüphaneme koyabilsem de dilim döndüğünce herkese tavsiye ederim. Çalı Harmanı da tavsiye listeme dahil olacak.
 
*Çalı Harmanı, Makedonya'da müslüman köylülere  çıplak ayakla çalı çiğnetilerek yapılan eziyete halk arasında verilen isimdir.