Sayfalar

17 Nisan 2014 Perşembe

Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir


Sezgin Kaymaz'la keyifli bir hikayeye dahil olacaksınız. Arka kapaktan da göreceğiniz üzere mistik esintileri var kitabın, heyecanın dozunu arttıran, bolca soru sorduran...Ankara'da Uzunharmanlar'da misafirle ev sahibinin iç içe geçtiği, okuyup anladığını sandığın kısımlarla ilgili kafanda şimşekler çaktırabilen, bolca denklem kurduran bir kitap.

Kün'le tanıştığım, memnuniyetimin okuduğum bu kitabıyla kat be kat arttığı Sezgin Kaymaz'ı okumaya devam...

Okuyun, okutun...

16 Nisan 2014 Çarşamba

Kutsal İnek, Gebelere Balon ve Hamilelik...

(Azıcık iç döküş yazısıdır)
 
Erkeklerde de 'gözü kapalı yorum yapma hakkına sahibim' düşüncesi oluşturan durumlar var mıdır acaba? Belki askerlik ama o da gebeliğin yerini tutamaz...Bizim çeşitliliğimizin katalizörü koccaman 'hormonal' değişimlerimiz var işin içinde, hahha kim boy ölçüşebilir şaşarım!!!
 
Bu gebeliğimde (ki ilkinden kalma engin tecrübelerim olduğunu sanıyordum, yanılmışım) çevremde çok fazla 'akıl veren' yok, e haliyle kendi gelgitlerimi kendim yapıyor, 'ikizler' burcu oluşumdan feyz alıyorum...
 
İlkinde neyin ne olduğunu anlayamadım, bu sefer gebeliğin tüm nimetlerinden faydalanacağım; gece-gündüz aşerme bahanesiyle listeler halinde yiyecekler isteyecek, canım çekince milletin elinden lokmasını bile kapacağım gibi 'oburluk' ekseninde hedeflerle yola çıktım. Tabi evdeki hesap çarşıya uymadı!!! Beş ay kadar kusup 'canım şunu çekti' aşamasına hiç geçemedim. Sonrasında da teşrif eden 'gebelik diyabeti' sayesinde salatalık ve beyaz peynire talim ettim, hala da ediyorum... Hayatım boyunca etrafından dolandığım diyetin kitabını yazıyorum. Meğer ihtiyacım olan eli sopalı irade, damarlarımda akan asil hormonlarda saklıymış...
 
Haa iki arada bir derede de canım birşey çekti; yeşil erik... Rüyalarımı süsleyen bu küçük topların (talebimin üzerinden 1 ay kadar geçtikten sonra, hıza bak!!!) kilosunun altın değerinde olduğu tarafıma bildirilince çeyrek altının daha lezzetli olacağını düşünüp vazgeçtim...Bahçede serada yetiştirdiğimiz ekşi otlar sadık yarimdi artık.
Not: Dün oturup bir kg erik yedim, sanki etrafı daha parlak görüyorum ;))
 
Eylül'e hamileyken ne kadar yazılı kaynak varsa alıp okumuştum; kitaplar, dergiler, internet siteleri, bloglar...vs. Hani görüş alanım sınırlı olmasa kendi sezeryanımı da yapabilecek kapasitedeydim ;) Şimdilerde kendimi rüzgara bıraktım, sırf bu dönemde okumazsam yeterince zevk alamayacağımı bildiğim kitaplarla ilgilendim. Bunlardan birisi Kutsal İnek...
 
 
Hamilelere tam da ihtiyaç duyduğu 'yalnız değilsin' şeklindeki sırt sıvazlamasını sunuyor kitap, hem de eğlenceli bir şekilde. Başlayıp bitiriyorsunuz zaten, nedense o bebek doğmadan kitabı bırakamıyorsunuz :) Belki o kadar yaşlanmadım, kuşak farklılıklarından dem vurmak için erken ama 'bizim dönem/seksenler' yazarlarının kitapları, yaşanmışlıkları daha sıcak geliyor okurken. Sanki soruların çalındığı aynı ÖSS Sınavına girenlerin gebelikte edineceği deneyimler de benzer olurmuş gibi :))
 
Üst üste okuduğum kitaplardan ikincisi de Gebelere Balon
 
 
Ne yalan söyleyeyim kıskanılası bir hikaye bu. Hani Nasreddin Hoca'nın 'damdan düşen gelsin yanıma' demesi gibi kitaptaki gebelerimiz resmen senkronize damdan düşüyorlar, hem de çok samimi iki arkadaş, tadından yenmez valla :) Ben de 'psikolojik gebeliği' ile beni benden alan eşime dayadım sırtımı artık napiyim, tek derdim 'yalancı doğum' ağrılarından yana çok sıkıntı çekmesin garibim, bir avazda doğursun!!!
 
Lohusalığım zamanında Siyah Sütü okuma gafletinde bulunmuş birisi olarak derim ki; etrafınızdaki gebelere bu iki kitaptan birisini (kırmızı bir kurdelaya sararak) hediye edin, hem ağlayıp hem de gülerek okusun. Bebeği 4-5 yaşına gelmeden Siyah Sütü eline almaması gerektiğini de hatırlatın.
 
Haftasonu annemle bebek için hazırladığımız bez sepetini de gösterip 'gebelik' temasını sonlandırayım di mi? Birkaç hafta içinde doğum iznine ayrılacağım, o zaman detaylı bir hazırlık postu yaparım artık...
 

Kün'ü okuduktan sonra tüm Sezgin Kaymaz kitaplarını okumalıyım dedim. Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir ile devam edeceğim, hevesli ve de heyecanlıyım...

 
Okunacak kitaplarınız ve yeşil eriğiniz bol olsun :)