Pek çok okur gibi İrvin Yalom'u Nietzsche Ağladığında ile tanıdım. Çok uzun zaman önce okumuş olmama rağmen hala aklımda yer eden kitaplardandır.
Günübirlik Hayatlar'ı görünce ise farklı bir deneyim olması için hemen aldım. Sanal alışverişte yakalayamadığım şey tam da bu; gözüne ilişen bir kitabı alabilmek...
Günübirlik Hayatlar Irvin Yalom'un hastalarıyla yaptığı psikoterapi seanslarından derlediği, on bölüm/kişiden oluşan bir kitap. Her seans farklı noktalardan başlasa da tamamına yakınında ölüm korkusu çıkarılan sonuçlar içerisinde yer alıyor. Yaşadığı hayatın anlamsızlaşmasından şikayetçi olanlar yanında geçmişe ait izleri silemeyenler, mazisiyle barışamayanlar hastalar ve Yalom'un kendisine has sağduyusu ilginç hikayeler çıkıyor karşınıza.
Altını çizebileceğiniz pek çok cümle ile karşılaşmak mümkün...
"Hepimizinki günübirlik hayatlar; hatırlayanın, hatırlanandan farkı yok. Hepsi geçici. Hem anılar hem de onların nesnesi. Her şeyi unutmuş olacağın günler kapıda, her şeyin seni unutacağı günler yakın. Bil ki çok geçmeden hiç kimse ve hiçbir yerde olacaksın."
Marcus Aurelius
Benim gibi elinden bırakmadan okumak da mümkün, elinin altında bulundurup her bir hikayeyi farklı zamanlarda irdelemek de. Seçim sizin...